Gözden kaçırmayın

Sabahat Akkiraz : 'Aynı Masada Oturmaya Devam Edecek Misiniz?'Sabahat Akkiraz : 'Aynı Masada Oturmaya Devam Edecek Misiniz?'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Erbil'de düzenlenen bir panelde Kürt sorununa devlet düzeyinde bir yaklaşımın gerekliliğini vurgulayarak, Türkiye'nin uzun süredir devam eden çözüm çabalarında potansiyel bir dönüm noktasına işaret etti. Salıcı'nın açıklamaları, geçmişteki girişimlerin karmaşıklıklarına ve daha kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm için günümüzdeki çabalara ışık tuttu.

2013-2015'i Hatırlıyor: Kaçırılmış Bir Fırsat mı?

Salıcı, 2013-2015 barış sürecinde kaydedilen ilerlemeyi kabul ederek, CHP'nin girişime aktif olarak karşı çıktığı yönündeki yaygın yanlış kanıyı ortadan kaldırarak konuşmasına başladı. Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki partinin, siyasi sermaye pahasına da olsa destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

Salıcı, "Partimiz sürece karşı çıkmadı, aksine sürece katkı sundu" diye vurguladı. “Sayın Kılıçdaroğlu, süreci 'siyasi kariyerine mal olsa bile' destekleyeceğini açıkça belirtmişti.”

Ancak, dönemin iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) süreci kendi siyasi çıkarları için kullanmaya çalıştığını ve daha geniş bir iş birliğini engellediğini açıkladı. Salıcı'ya göre AKP, gerçek bir çözüme ulaşmaktan ziyade iktidardaki konumunu korumayı önceliklendirdi.

Kapsayıcılığa ve Devlet Politikasına Doğru Bir Geçiş

Salıcı, büyük ölçüde AKP ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) arasındaki diyalogla ilerleyen önceki süreci mevcut girişimle karşılaştırdı. Neredeyse tüm siyasi partilerin temsil edildiği bir komisyonun kurulmasının daha kapsayıcı bir yaklaşıma işaret ettiğini belirtti.

Salıcı, “Önceki süreçten farklı olarak, bu komisyon tüm paydaşları kucaklamayı hedefliyor” dedi. “AKP yetkililerinin bile uzun vadeli bir çözüme ihtiyaç olduğunu kabul etmesiyle, bir devlet politikasına doğru bir geçişe tanık oluyoruz.”

Ayrıca, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) mevcut sürece verdiği desteğin, önceki muhalefetinden önemli bir sapma olduğunu vurguladı.

Güvenliğin Ötesinde: Toplumsal Bir Barış Zorunluluğu

Salıcı, konuyla ilgili güvenlik endişelerini kabul ederken, çatışmaya katkıda bulunan temel toplumsal ve politik faktörleri ele alan daha geniş bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kalıcı bir barışa ulaşmada demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarının önemini vurguladı.

"Bu konu yalnızca bir güvenlik meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir barış zorunluluğudur," diyen Salıcı, "Çatışmanın temel nedenlerini ele almalı ve tüm vatandaşların kendilerini güvende ve dahil hissettiği bir ortam yaratmalıyız." dedi.

Gerilimi Azaltma ve Güven Artırıcı Önlemlerin Rolü

Salıcı, gerginliği azaltma, güven artırıcı önlemler ve demokratik reformlara bağlılığı içeren kapsamlı bir yaklaşım çağrısında bulundu. Kamuoyunun endişelerini gidermenin ve tüm paydaşlar arasında güven oluşturmanın önemini vurguladı.

"Tüm vatandaşların kendilerini güvende ve dahil edilmiş hissettiği bir ortam yaratmamız gerekiyor," diyen Salıcı, "Bu, demokratik reformlara, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına bağlılık gerektirir." diye ekledi.

Önümüzde Uzun Bir Yol Var

Salıcı, önümüzdeki yolun zorlu olacağını kabul etmekle birlikte, kalıcı bir barışın mümkün olduğuna dair iyimserliğini dile getirdi. Türkiye için daha barışçıl ve kapsayıcı bir geleceğe yönelik ortak bir bağlılığın önemini vurgulayarak, tarafsız bir yaklaşım çağrısında bulundu.