Gözden kaçırmayın

Tanrıkulu: 'CHP İmralı'ya Gidilmesine Karşı Çıkmadı' Masa Duruyor; CHP Masadadır!Tanrıkulu: 'CHP İmralı'ya Gidilmesine Karşı Çıkmadı' Masa Duruyor; CHP Masadadır!

İYİ Parti Genel Başkanı'ndan Açık Mektup: "Bu İşin Adı Konmalı"

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "açık mektup" başlığıyla seslendi. Dervişoğlu'nun mektubu, İmralı süreci ve başkanlık sistemi arasındaki çelişkiye odaklanarak, hükümete yönelik sert bir eleştiri ve seçim çağrısı niteliği taşıyor.


"Fiili Koalisyonlar Yetkiyi Sorgulatıyor"

Mektubunun odak noktasını, TBMM'deki "Süreç Komisyonu"nun İmralı ziyareti ve çalışmaları oluşturdu. Dervişoğlu, bu durumu eleştirerek, "Milli güvenlik gibi hayati bir konuda, yasal dayanaktan yoksun bir Meclis komisyonunun karar vermesinin beklendiğini" ifade etti. Dervişoğlu, bu yaklaşımı şu çarpıcı cümlelerle değerlendirdi: "Eğer bu tip hayati konular, Meclis’te oluşan fiili koalisyonlar ile çözülecekse, başkanlık sistemine ve yetkilerine olan ihtiyaç da ortadan kalkmış demektir."


Parlamenter Sisteme Dönüş veya Sorumluluk Alma Ültimatomu

Dervişoğlu, bu tespitin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iki seçenekli bir çağrıda bulundu. Mektupta, "Ya bu işin adını doğru koyup parlamenter sisteme geri dönelim ya da siz halktan aldığınız yetkinin gerektirdiği sorumluluğu üstlenin ve İmralı meselesini kapatın" ifadeleri yer aldı. Bu ifadeler, adeta bir ültimatom olarak yorumlanırken, İYİ Parti Genel Başkanı'nın siyasi sisteme dair köklü bir tartışma başlattığı görülüyor.


"Suskunluk Farklı Yaklaşımın İşareti"

Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İmralı sürecindeki suskunluğunun, bu "fiili duruma" razı olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabileceğini belirtti. Ancak, böyle bir niyet varsa bunun "teröristleri meşrulaştırmadan" da çözülebileceğini, parlamenter sisteme geçiş için Meclis'te yeterli çoğunluğun sağlanabileceğini öne sürdü. Mektup, bu vurguyla, muhalefet kanadında parlamenter sistem etrafında bir mutabakat olduğu mesajını verdi.


Dervişoğlu'nun mektubunun tamamı şöyle:

"Sayın Cumhurbaşkanı;

2023 seçimlerinden önce ülke güvenliği ile ilgili konularda nihai karar verici olmak için halkın karşısına çıktınız ve yetki istediniz.

Zira, sizin arzunuzla geçtiğimiz başkanlık sistemi, devlet başkanını yürütme erkinin başı olarak kabul etti.

Siz de şimdiye kadar, ekonomiden dış politikaya birçok konuda karar verirken, başkanlık sisteminin çerçevesinde davrandığınızı söylediniz.

Şu anda hem millî güvenliğimiz hem de Cumhuriyetimizin karakteri ve geleceği açısından önemli bir eşikteyiz.

Ne var ki, siz bu konuda yetki sahibi değilmiş gibi davranarak, yasal dayanaktan yoksun bir Meclis komisyonunun karar vermesini bekliyorsunuz.

Eğer bu tip hayati konular, Meclis’te oluşan fiili koalisyonlar ile çözülecekse, başkanlık sistemine ve yetkilerine olan ihtiyaç da ortadan kalkmış demektir.

Ya bu işin adını doğru koyup parlamenter sisteme geri dönelim ya da siz halktan aldığınız yetkinin gerektirdiği sorumluluğu üstlenin ve İmralı meselesini kapatın.

Anlaşılan o ki, İmralı süreci sadece Cumhuriyetimizin niteliklerini değil, sizin tutkuyla savunduğunuz başkanlık sistemini de fiilen değiştirecektir.

Suskunluğunuzdan bu konuya sizin de farklı yaklaşmadığınızı anlıyorum.

Eğer sizin böyle bir niyetiniz var ise, bunun teröristleri ve elebaşlarını meşrulaştırmadan da çözülebileceğini, Meclis’te yeniden parlamenter sisteme geçebilecek çoğunluğun rahatlıkla sağlanabileceğini düşünüyorum.

Saygılarımla."